Kalp krizi kroner damarların tıkanması sonucunda kalp krizi dediğimiz, toplumda en sık ölüm ve sakat kalma nedeni olan hastalık tablosu gözlenir, en önemli faktörlerden birisi hipertansiyondur. Aşağıda detaylı bir şekilde kalp krizi ve hipertansiyon arasındaki ilişki açıklanmaya çalışılmıştır.
Kalbi besleyen atardamarlara koroner damarlar adı verilir. Anlatılması kolay olsun diye bu yazıda da koroner arter hastalığı deyimini kullanacağız. Koroner damarlar, kalp kasını besleyen en önemli damarlardandır. Bu damarların tıkanması sonucunda da kalp krizi dediğimiz, toplumda en sık ölüm ve sakat kalma nedeni olan hastalık tablosu gözlenir. Kuşkusuz kalp damarlarındaki tıkanmaya birçok faktör neden olabilmektedir. Normal tansiyonlu kişilerde de kalp krizi sık olarak gözlenebilir. Ancak en önemli faktörlerden birisi yüksek tansiyondur.
Hipertansiyonla koroner damar hastalığı arasındaki ilişki çok karışıktır. Hipertansiyon , koroner damarlarda kireçlenmeye, yani damar sertliğine neden olması yanında, mevcut koroner damar hastalığının ilerlemesini de hızlandırabilir. Plakla tıkanmış koroner damarlar, kalp kasına kanın ulaşmasını engelleyerek, kasların hasar görmesine, sonuç olarak kalp krizi denilen tabloyla kalp yetmezliğine neden olabilir. Ayrıca kalp kası kalınlaşması olan hastalarda kalbe gelen kan yetmediği için, kalbin beslenme bozukluğuna bağlı iskemik olaylar daha fazla görülür.
Kalp Krizi Belirtileri, konumuz ile direkt ilgili olmadığı için, kısaca bahsedilecektir. En önemli belirti, göğsün ön-orta kısmında görülen ağrıdır. Bu ağrı boyun, çene ve kollara doğru yayılabilir. On beş dakikadan fazla sürüyorsa, kalp krizi olasılığı yüksek demektir.
En çok karıştığı hastalık, mide asidinin yemek borusuna doğru sızmasıyla gözlenen, reflü dediğimiz hastalığın ağrısıdır. Ancak şurası unutulmamalıdır; göğüs ortasında başlayan her ağrı, öncelikle kalp ağrısı olarak kabul edilerek, tıbbi yardım alınması gerekmektedir.
Çok yapılan bir yanlış vardır ve ben hekimlik hayatımda bunun birçok olumsuz örneklerini görmüş bulunmaktayım. Kalp krizi genellikle kabullenilmesi zor olan bir hastalık olduğu için, hasta ve yakınları hep mideye yorarlar. Bu durum ise geç kalınmasına ve istenilmeyen sonuçların ortaya çıkmasına neden olabilir.
Bugün ülkemizde çok iyi çalışan bir 112 sistemi vardır. Hemen hastayı sırt üstü yatırıp, ambulans çağırılması gerekmektedir. İlaç almak doğru değildir. Yalnız bir tablet aspirinin yavaş olarak çiğnenmesi zararlı değildir. Yine de yardım istenilen tıbbi görevlinin tavsiyelerine uymak, en doğrusudur. Eğer daha önce bir kalp hastalığınız varsa ve isordil gibi dilaltı ilaçları kullanıyorsanız, bu ilacı almanıza rağmen ağrınız geçmediyss ikinci defa almayınız ve ambulansı bekleyiniz.
Evet vardır. Tüm kalp krizlerinin % 15 ila 20 kadarında göğüs ağrısı gözlenmez veya çok hafif hissedilir. Bu hastalar arasında, ağrı eşiği yüksek olan hastalar, şeker hastaları ve bir kısım yüksek tansiyon hastaları sayılabilir.
Aniden yükselen kan basıncı, aynı efor yapmış gibi angina pektorisi yani göğüs ağrısını tetikleyebilir. Tansiyon düşürüldükten sonra bu ağrı geçebilir.