Cinnah Caddesi, No: 9 /3, Çankaya, Ankara +90 (312) 468 68 50 - 51
 
Yüksek Tansiyon Nedir? Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Yüksek Tansiyon Nedir?

Yüksek Tansiyon atardamar içerisindeki kan basıncının aşırı yükselmesidir. Kalp pompa işlevini yaparken, kanı belli bir basınç altında aortaya atar. Kan basıncının en yüksek olduğu zaman, kalpten çıktığı andır. Atardamarlar inceldikçe, kan basıncı düşer. Toplardamarlardaki basınç ise, atardamarlardan daha düşüktür. Bu durum, kanın vücutta sağlıklı bir şekilde dolaşması için gereklidir. Kan basıncı söylenirken toplardamarlardaki basınçtan değil, atardamarlardaki basınçtan bahsedilir. Bilindiği gibi damarların içinde kan dolaşmaktadır. Kanın görevi, oksijen, besin ve vücuda faydalı maddeleri hücrelere taşımak, hücrelerde oluşan karbondioksit ile atık maddeleri alarak taşıyıp uzaklaştırmaktır. Kanın vücutta sorunsuz bir şekilde dolaşabilmesi için, belli bir basınç gereklidir. Eğer bu basınç olmazsa kan hareket edemez, dolayısıyla yaşam da olmaz. Yani sıfır kan basıncı, bir süre sonra insanın vefat etmesi demektir. İşte kan basıncı derken bu durum kastedilir.

Yüksek Tansiyon Belirtileri Nelerdir?

Yüksek Tansiyonda görülebilecek belli başlı belirtileri sayalım:

Baş Ağrısı

Yüksek Tansiyonda en sık görülen belirti baş ağrısıdır. Genellikle enseden başlar, tepeye doğru yayılır. Unutulmaması gereken noktalardan birisi, baş ağrısını yapabilen birçok hastalığın mevcut olmasıdır. Bu nedenle her baş ağrısı olan kişide mutlaka Yüksek Tansiyon olacak diye bir kural yoktur. Hiçbir hastalığı olmayan kişilerde de, sadece günlük gerilime ve yorgunluğa bağlı olarak baş ağrısı gözlenebilir.

Yüksek Tansiyonda baş ağrısı nasıl oluşmaktadır? Eğer baş ağrısı Yüksek Tansiyonun komplikasyonuna bağlı değilse, beyinden gelmez. Bu baş ağrısı, ense ve saçlı derinin altındaki kas tabakasının aşırı gerilmesine bağlıdır. Bu gerilimi nasıl yaptığının mekanizması tam anlaşılamamıştır. Hasta panikledikçe gerilim daha çok artar ve baş ağrısı şiddetlenir. Tansiyonun düşürülmesi ve paniğin düzeltilmesi ile baş ağrısı geçer ve hasta kendisini daha iyi hisseder. Yüksek Tansiyonda baş ağrısı genellikle gündüz saatlerinde hissedilir, gece pek olmaz.

Yüksek Tansiyonu olan hastalarda ani ve şiddetle gelen baş ağrısından korkulmalıdır. Bu takdirde en yakın sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.

Nefes Darlığı

Her hangi bir komplikasyon olmayan yüksek tansiyon hastalarında eforla hafif bir nefes darlığı gözlenebilir. Bilindiği gibi, nefes darlığı birçok hastalığın belirtileri arasındadır. Yüksek Tansiyondaki nefes darlığının en önemli nedeni, hastaların kilo fazlalığıdır. Kilo verildiği zaman, nefes darlığı düzelir. Yalnız yüksek tansiyona bağlı kalp yetmezliğinde görülen nefes darlığını bu tablodan ayırt etmek gerekmektedir. Yüksek Tansiyona bağlı kalp yetmezliğinin tedavisi farklıdır.

Çarpıntı

Çarpıntı, kalbin hızlı çarptığının hissedilmesidir. Yüksek Tansiyon hastalarında sık görülen bir belirtidir. En büyük nedeni, hastanın tansiyondan dolayı kapıldığı endişe, korku ve strestir. Bu konularda yapılacak telkin ve tedaviyle çarpıntı düzelebilir.

Çarpıntının nedenlerinden birisi de, kalbin ara sıra teklemesidir. Ekstrasistol olarak adlandırılan bu durum, sağlıklı insanlarda, fazla kafeinli içecek alınması, yorgunluk ve stres durumlarında görülebilir. Ekstrasistollerin, yani kalpte hissedilen teklemelerin başka ciddi bir hastalığın belirtisi olabileceği ve incelenmesi gerektiği unutulmamalıdır. Yüksek Tansiyon hastalarında, kalp duvarlarında kalınlaşma varsa, tekleme yani ekstrasistol daha sık görülür.

Burun Kanaması

Burun kanaması hastaları en çok korkutan belirtilerin başında gelmektedir. Burun kanaması olduğu zaman, hekimler hemen şu sözü söylerler ve hastayı daha da telaşlandırırlar. “İyi ki de burun kanaması olmuş, bu sayede beyin kanamasından kurtulmuşsunuz.” Bu laf doğru değildir. Hastayı paniğe sokup, telaşlandırır ve tansiyonun daha da yükselmesine neden olur. Burun içerisindeki damarlar, çok ince ve zayıf damarlardır, çevrelerindeki destek dokusu azdır. En ufak bir basınç artışında bile kanayabilir. Normal tansiyonlu insanlarda da burun kanaması sık görülür. Yani insan öksürse, ıkınsa, hapşırsa burun kanayabilir. Gripal enfeksiyonlarda da burun kanaması gözlenebilir. Kan basıncının ufak bir yükselmesinde bile bazı insanların burnu kanayabilir. Burun kanaması sık olan kişilerin, burun damarlarında yapısal bozukluk olabilir ve mutlaka bir kulak-burun-boğaz uzmanının görmesi gereklidir. Yalnız burada şu konuyu vurgulamak istiyorum: Ağır yüksek tansiyonu olan ve tedavi görmeyen yüksek tansiyon hastalarındaki burun kanamaları çok şiddetli olabilir. Bu hastaları hastaneye yatırarak tedavi etmek gerekebilir. Burun kanaması olan hastalar, aspirin gibi kan sulandırıcı ilaç alıyor iseler, kanamaların şiddeti daha da artar.

Burun kanaması olan yüksek tansiyonlu hastaların tansiyonları ayarlanmalı ve normal seviyelerde gitmesi sağlanmalıdır. Burun kanaması, bazen ciddi yüksek tansiyonun da belirtisi olabilir, gereken incelemeler yapılarak tedavisi sağlanmalıdır.

Gözün beyaz kısmındaki kanamalar

Göz kanaması da aynı burun kanamasına benzer. Bu kanamaların oluşması için, mutlaka Yüksek Tansiyon olması gerekmez. Damarlardaki en ufak basınç artışıyla gözün beyaz kısmındaki kılcal damarlar kanayabilir. Ikınma, öksürme, hapşırma gibi nedenlerle veya hiçbir nedene bağlı olmadan kanama oluşabilir. Göz kanaması da hastayı çok telaşlandırır. Aynaya bakınca görüntüsünden korkar ve acilen doktora başvurur. Ancak bunlar masum kanamalardır, 2-3 haftada geçer. Tansiyona bağlı önemli göz kanaması, göz dibi dediğimiz, beyin ile göz arasında bulunan retina tabakasındaki kanamalardır. Mutlaka tedavi edilmelidirler.

Gözün beyaz kısmında çok sık gözlenen kanamalar, gizli yüksek tansiyonun belirtisi olabilir. Bu kişilerin Yüksek Tansiyon yönünden incelenmeleri gereklidir.

Baş Dönmesi

Yüksek Tansiyon baş dönmesinin direkt nedeni değildir. Kan basıncı çok oynarsa ve normalin altına düşerse baş dönmesi gözlenebilir. Yukarıda anlatılan belirtiler gibi, baş dönmesinin de birçok nedeni mevcuttur. En sık görülen neden ise, kulaklardaki denge organıyla ilişkilidir. Yüksek Tansiyonlu hasta baş dönmesini genellikle tansiyonuna yorar. Hâlbuki çoğu kişide baş dönmesi Yüksek Tansiyonla alakalı değildir. Dikkatli bir sorgulamayla kulakla ilgili olup olmadığı anlaşılabilir. Eğer çınlama, uğultu ve özellikle işitme kaybı varsa mutlaka bir kulak-burun-boğaz hekiminden yardım istenilmelidir.

Yalnız kulaktaki denge organı bozuklukları, uzun süre Yüksek Tansiyonu olan kişilerde ve şeker hastalarında sık görülür. Bazen bu denge bozukluğunu başlatan neden, ani bir tansiyon yükselmesi olabilir. Tansiyon normale gelse bile baş dönmesi devam edebilir.

Kulağa ilişkin baş dönmeleri ani başlarsa beraberinde kan basıncında hafif bir yükselme görülebilir. Bu hastalardaki kan basıncı yükselmesi geçicidir ve kısa sürelidir.

Kişide baş dönmesine bazı beyin hastalıkları da yol açabilir. Yüksek Tansiyon bu hastalıkların tetikleyicisi olabilir. Bu nedenle baş dönmesi olan hastaların gerektiği zaman bir nöroloji uzmanı tarafından da değerlendirilmesi iyi olur.

Yüksek Tansiyonlu yaşlı hastalarda baş dönmesi ve beraberinde baygınlık hissi varsa, postural hipotansiyon dediğimiz, kan basıncının pozisyon ile düşmesinden şüphe edilerek, araştırılmalıdır.

Kulak Çınlaması

Kulak çınlaması, Yüksek Tansiyon hekimlerini ve kulak-burun-boğaz uzmanlarını en çok meşgul eden belirtilerin başında gelmektedir. Genel olarak Tinnitus olarak adlandırılan kulak çınlamasını yapan birçok neden mevcuttur. Uzun süreli Yüksek Tansiyonu olan kişilerde kulak çınlaması fazla görülür. Ayrıca kan basıncındaki ani yükselmeler, kulak çınlamasına neden olabilir veya başlatabilir. Kulak çınlamasının en önemli nedenlerinden birisi, akustik travma dediğimiz yüksek düzeyde ve uzun süreli sese maruz kalmaktır. Bunun dışında daha birçok nedeni vardır. Hiçbir nedene bağlı olmadan da kulak çınlaması görülebilir.

Kulak çınlaması hastayı çok rahatsız eden bir belirtidir. Kan basıncının kontrol edilmesiyle düzeleceğini zannederler. Eğer kulak çınlaması kronikleşmişse kan basıncının kontrol altına alınmasıyla düzelmez, ama şiddeti azalabilir. Bu nedenle kulak çınlaması olan hastalarda kan basıncının kontrolünün büyük önemi mevcuttur.

Kulak çınlaması olan hastalar, KBB ve nörolojik yönden ayrıntılı kontrolden geçirilmeleri gerekmektedir. Bir neden saptanabilirse, tedavi edilmelidir.

Gece Sık İdrara Çıkma

Yüksek Tansiyon hastalarında geceleri sık idrara çıkma şeklindeki belirti sık olarak gözlenmektedir. Bunun nedeni kısmen erkek hastalarda görülen prostat büyümesi de olabilir.

Yüksek Tansiyonda görülen belli başlı belirtiler yukarıda sayılanlardır. Ancak oluşturduğu hasarlarla ilgili belirtiler vardır. Bu belirtiler çok fazladır, ilgili konularda anlatılması gerekmektedir.

Yüksek Tansiyon Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Yüksek Tansiyon, toplumda en yaygın görülen hastalıkların başında gelmektedir. Yüksek Tansiyon vücutta yarattığı tahribatlar nedeniyle kişi sağlığında olumsuz etkiler yapma yanında, toplum sağlığında da büyük sorunlara yol açabilmektedir. Bu nedenle yüksek tansiyonla mücadele etmek, her bakımdan önemlidir.

Bilindiği gibi damarların içinde kan dolaşmaktadır. Kanın görevi, oksijen, besin ve vücuda faydalı maddeleri hücrelere taşımak, hücrelerde oluşan karbondioksit ile atık maddeleri alarak taşıyıp uzaklaştırmaktır. Kanın vücutta sorunsuz bir şekilde dolaşabilmesi için, belli bir basınç gereklidir. Eğer bu basınç olmazsa kan hareket edemez, dolayısıyla yaşam da olmaz. Yani sıfır kan basıncı, bir süre sonra insanın vefat etmesi demektir. İşte kan basıncı derken bu durum kastedilir.

Yüksek Tansiyonun çözümü yönünde yapılabilecek birçok tedavi vardır. Ama bunun yanında korunma amacıyla hem toplum olarak hem de kişisel olarak göz önünde tutulması gereken noktalar vardır. Bu sayede yüksek tansiyondan korunulabilir veya tahribat yapması önlenebilir.

Toplum olarak yapılması gereken en önemli işlerden birisi az tuzlu yemek yemeyi teşvik etmek gelmektedir. Sadece yemeğin tadına bakıp, ondan sonra tuz atın demek bile yüksek tansiyon açısından çok faydalıdır. Bunun yanında şişmanlıkla mücadele etmek, alkol alımını azaltmak ve toplum olarak düzenli egzersiz programlarını teşvik etmek de çok önemlidir.

Kişisel olarak yüksek tansiyonun çözümüne gelince: Eğer oturmuş, komplikasyon oluşturma potansiyeli olan bir yüksek tansiyon varsa, ilaç dışı tedbirler yanında ilaç tedavisi de uygulanarak yüksek tansiyon kontrol altına alınabilir ve tahribat yapması önlenebilir.

Burada Fransızların bir ata sözünü hatırlatmak istiyorum: “Geç bile geç değildir!” İşte yüksek tansiyonun çözümü bu ata sözüne çok uymaktadır. Yüksek tansiyonu hangi aşamada belirlerseniz, belirleyin, hasta tedaviden yarar görür. Yaptığı tahribatlar, yani komplikasyonlar gerileyebilir.

Tansiyon Yüksekliği Belirtileri Nelerdir?

Tansiyon yüksekliği normal sınırlarda olan kan basıncının yükselmesini ifade eder. En bilinen belirtileri ise baş ağrısı, nefes darlığı, kalp çarpıntısı, burun kanaması, gözün beyaz kısmındaki kanamalar, baş dönmesi, kulak çınlaması ve gece sık idrara çıkmadır.

Normal Tansiyon Kaç Olmalı?

Kan basıncı yüksekliğini tarif ederken normal değerlerin ne olduğunu bilmenin önemi büyüktür. Ölçülen değerlere göre sınıflandırma aşağıdaki gibidir.

  • En iyi tansiyon:  < 120/80 mmHg
  • Normal: <120-129/80-84 mmHg
  • Yüksek Tansiyon öncesi: 120-139/81-89 mmHg
  • Yüksek Tansiyon ≥ 140/90 mmHg
  • Evre 1 Yüksek Tansiyon: 140-159/90-99 mmHg
  • Evre 2 Yüksek Tansiyon: >160-179/100-109 mmHg
  • Evre 3 Yüksek Tansiyon: ≥ 180/110

Yukarıdaki yazılmayan, ancak önemli olan bir kan basıncı tipi daha vardır. Bazı kişilerde büyük tansiyon yüksek, yani 140 mmHg’nın üstünde, küçük tansiyon ise düşük, yani 90 mmHg’nın altındadır. Bu tansiyon “izole sistolik yüksek tansiyon” olarak adlandırılır. Tüm yüksek tansiyonluların yaklaşık % 30’u bu gruba girmektedir. Yaşlı kişilerde daha çok görülür.

Yüksek Tansiyon (Hipertansiyon) Ankara

Ankara Yüksek Tansiyon (Hipertansiyon) ve iç hastalıkları uzmanı olarak hizmet vermekte olan Doç.Dr. Şekip Altunkan muayenehanesinde çalışmaktadır.

 

Telefon: +90 (312) 468 68 50 - 51

Cinnah Caddesi, No: 9 /3,
Çankaya, Ankara